Deniz

Uzaktan görünüşüyle sakin ve durgun olan deniz, beni kendine çekiyor, sanki bana yakın olmamı istiyor, gibi. Öyle güzel ki, öyle çekici ki, dayanılmaz. Utanmasam koşacağım, kendimi kucağına atacağım. Ama biliyorum ki, daima ona yavaş yavaş yaklaşılmalı, sahilde kumlar üzerinde bir süre onun sizi tanımasını sağlamalı. Sahilde onu seyrederken, küçük küçük dalgalarla  o sana dokunmak istediğinde, ona izin vermeli.

Serbest Bölge Kuruluyor

1985 yılı, Turgut Özal dönemi, Gümrük Maliye ile birleştirilmiş, adı Maliye ve Gümrük Bakanlığı olmuş. Rahmetli Vural Arıkan’da bakanımız olmuş, Doğan Ak’in Müsteşar yardımcımız. Vural bey ile Mülkiye’den sınıf arkadaşları, beni de Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne Genel Müdür Yardımcısı olarak görevlendirmişlerdi. Maliyeciler, Gümrük idaresine gelir kapısı gibi bakıyor. Bu düşünceyle yeni kurulan Ekonomi Bakanlığı’nca dahilde işleme rejiminin ekonomik etkisini düşünmeden, ihracatı arttırmak amaçlı bu yetkinin Gümrük ve Tekel Bakanlığı’ndan alınınca; Maliye Bakanlığı da Gümrük Bakanlığı’ndan Tasfiye Genel Müdürlüğü’nü, gümrük depolarında bekleyen gümrüklü eşyanın satışı ile gelir elde etmek amacıyla ayırdı, Maliye’ye bağladı.

Konya’da Ramazan

1971 yılı ben Mülkiye’ye başlamış ve üniversite hayatıyla aklımca özgür olmuştum. Tabi,  bir şeyler yaparak bunu ispatlamaya ve bazılarından da farklı olmaya da çalışıyordum. Çünkü artık Mülkiye şebekem (öğrenci kimliği) vardı, sinema, otobüs, tiyatro çok indirimli idi. Lise arkadaşlarımdan daha kopamamış, Mülkiyeli yeni arkadaşlarımla da henüz yakınlaşamamıştım. Liseden çok sevdiğin Altan Şenvar isminde bir arkadaşım Emek Mahallesi’nde Yeşiltepe bloklarında bize yakın oturduğundan onunla daha samimi idim ve sık sık görüşüyorduk, arkadaşlığımız kopmamıştı.  Altan’ın annesi ve babası profesördü, abisi de Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde okuyordu.

Dereköy

Gümrük Teftiş Kurulu’nda o yıllar (1978 olmalı) başkan ile iyi geçinmeyenleri, el değmemiş, insan geçmez yerlere teftişe gönderiyorlardı. Tabi ben de soluğu Dereköy’de almıştım. 1977 önceki yıl da Van, Başkale, Özalp, Muradiye dolaşmıştım. Herhalde bu kez batı olsun dediler. Kırklareli’ne nasıl geldim?